2022’de Türk Sigorta Sektörü: Büyüme, Kârlılık ve Öne Çıkan Sorunlar

Büyümenin penetrasyon artışından değil de varlık fiyatlarındaki yükselişten kaynaklanıyor olması, bu performansın sürdürülebilirliğine gölge düşürüyor. Ayrıca 2022 yılına damgasını vuran trafik branşındaki teknik zarar problemi kısa vadede çözülebilecekmiş gibi durmuyor. Dünyada artan reasürans maliyetleri, finansal piyasalardaki belirsizlikler ve bir de yakın dönemde yaşadığımız deprem felaketlerinin etkilerini dikkate aldığımızda, teknik kârlılığın gelecekteki en önemli gündem maddesi olacağını söyleyebiliriz.

-Dr. Hasan Meral

2022 Türk sigorta sektörü için nasıl bir yıl oldu? Sorunun yanıtı, soruyu kime sorduğunuza göre değişiyor. Sigortalılara sorarsanız pek çoğu fiyat artışlarına tepkili. Aracılar, üretimleri arttığı için büyük oranda mutlu. Sigortacılar ise üretim artışına rağmen yıl boyu devam eden maliyet baskısından rahatsız. Demek ki Türk sigorta sektörünün 2022 yılı performası, konuya nereden baktığınıza göre değişiyor. O halde en doğrusu sigortacılıkla ilgili gösterge niteliğindeki metriklere bakmak.

Türk sigorta sektörü 2022 yılını 235 milyar TL’lik prim üretimi ile kapattı. Bu sonuçlar %123’lik bir büyümeye işaret ediyor. Tabi ki bunlar nominal rakamlar, daha sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek için reel büyüme göstergelerine bakmamız gerekir. TÜİK’in enflasyon verilerini referans aldığımızda reel büyümenin %36 olduğunu görüyoruz.  Yıllık ortalama döviz kurları üzerinden bakarsak; prim üretimi 2021 yılında 11,8 milyar dolar iken, 2022 yılında 14,1 milyar dolara yükselmiş, kabaca %19’luk bir büyüme demek bu. Prim üretiminin GSYH içindeki payına baktığımızda ise daha mütevazı ama yine de dikkate değer bir büyüme ile karşılaşıyoruz, 2021’de %1,5 olan bu oran, 2022’de %1,6’ya çıkmış.

Büyümenin sebebi varlık fiyatlarındaki artış

Peki, bu büyümenin ne kadarı varlık fiyatlarındaki artıştan ne kadarı sigorta talebindeki artıştan kaynaklanıyor? Bakacağımız ilk yer sigorta sektörünün hayat – hayat dışı dengesi. Varlık fiyatlarından nispeten daha az etkilenen hayat sigortacılığının toplam prim üretimindeki payı %17’den %13’e gerilemiş. Hayat dışı branşlardaki toplam poliçe sayısına baktığımızda ise yalnızca %3’lük bir büyüme olduğunu görüyoruz (Eylül 2022). Demek ki Türk sigorta sektörünün 2022 yılındaki dikkate değer büyüme performansının arkasında varlık fiyatlarındaki artış yatıyor.

Kârlılık tarafındaki tablo ise biraz daha karmaşık. 2022 başında kara araçları branşında yaşanan kârlılık problemi şimdilik çözülmüş görünüyor. Trafik branşında ise görünüm gittikçe daha karamsar bir hal alıyor. Trafik branşını dışarıda bıraktığımızda sektörün teknik kârlılığı 17,4 milyar TL. Trafik branşındaki 11,2 milyar TL’lik zarar eklendiğinde ise bu sayı 6,1 Milyar TL’ye (%3) düşüyor. Oransal olarak 2021 kârlılığının neredeyse 3’te 1’i demek bu. Hayat branşında ise daha stabil bir durum var, brüt teknik kârlılık oranı %15 civarında. Özetle, hayat branşında sınırlı ancak kârlı bir büyüme, hayat dışı branşta ise güçlü ancak kârlılığı eriten bir büyüme performansı var.

Teknik kâr gündemden düşmeyecek

Resmin bütününe baktığımızda, Türk sigorta sektörünün 2022 yılında prim üretimini dolar bazında artırdığını ve Türkiye’nin genel ekonomik performansının üzerine çıktığını söyleyebiliriz. Ancak büyümenin penetrasyon artışından değil de varlık fiyatlarındaki yükselişten kaynaklanıyor olması, bu performansın sürdürülebilirliğine gölge düşürüyor. Ayrıca 2022 yılına damgasını vuran trafik branşındaki teknik zarar problemi kısa vadede çözülebilecekmiş gibi durmuyor. Dünyada artan reasürans maliyetleri, finansal piyasalardaki belirsizlikler ve bir de yakın dönemde yaşadığımız deprem felaketlerinin etkilerini dikkate aldığımızda, teknik kârlılığın Türk sigorta sektörünün gelecek dönemdeki en önemli gündem maddesi olacağını söyleyebiliriz.