Ahmet Genç’in kaleminden “Trafik Sigortasında Serbest Tarifenin Serüveni”

Hazine ve Maliye Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Genç linkedin hesabında dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Sigorta sektöründe en çok tartışılan branş konumundaki trafik sigortasında tekrar gündeme gelen serbest tarife konusunda bir makale yayınlayan Genç, “Trafik Sigortasında Serbest Tarifenin Serüveni” başlığı altına 11 madde sıraladı.

Ahmet Genç’in yazısı şöyle:

Trafik Sigortasında Serbest Tarifenin Serüveni

1.  Ülkemizde 1953 yılında başlayan zorunlu trafik sigortasında tarifeler 2008 yılına kadar devlet tarafından belirlendi.
2.  Tarifeler 7 basamak, 15 araç türü ve il gruplarına (il trafik yoğunluğu indirimi alanlar ve almayanlar) göre belirleniyordu. Fiyat herhangi bir araç için tek idi.
3.  Sigorta şirketleri yöneticilerinin çoğu o dönemde serbest tarifeyi talep ediyorlardı. Devletin belirlediği tarifeler nedeniyle zarar ettiklerini ifade ediyorlardı.
4.  2008 yılında, gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra, o dönemde Hazine Müsteşarlığı’ndan sorumlu Bakan olan Sayın Mehmet Şimşek’in onayı ile 1 Temmuz 2008 tarihinden itibaren serbest tarifeye geçildi. Bu tam bir serbest tarife idi. Fiyatlarda ne yukarıya doğru ne de aşağıya doğru hiçbir kısıtlama yoktu.
5.  Serbest tarifenin başlaması ile birlikte sigorta şirketleri arasında aşırı bir fiyat rekabeti görülmeye başlandı. Yanlış hatırlamıyorsam prim otomobiller için 40 TL’ye kadar düştü. Bu aşırı rekabet karşısında, bu defa sigorta şirketi yöneticileri devlet müdahalesi talep edip “taban” fiyat konulmasını istediler.
6.  Gelişen durum ve sigorta şirketi mali yapılarının zayıflamasını önlemek amacıyla 1 Ekim 2008’den itibaren “taban” fiyat uygulamasına geçildi. Yine yanlış hatırlamıyorsam otomobiller için ilk “taban fiyat” 80 TL olarak belirlenmişti.
7.  Diğer bir ifadeyle, trafik sigortasında tam serbest tarife uygulaması yalnızca 3 ay sürdü. Devamında hep basamak, araç türü ve il bazlı “taban” fiyat çalışmaları yapıldı. Bu durum 2015 yılı Kasım ayına kadar devam etti. Bu süre içerisinde hep “taban” vardı ama “tavan” yoktu.
8.  2015 yılının ikinci yarısında özellikle taksi kategorisinde aşırı fiyat yükselmesi görüldüğünden, yalnızca taksiler için tek bir genel “tavan” getirildi.
9.  2016 yılının tamamında tüm araç türlerinde genel fiyat artışları görüldü. Kamyon, otobüs, minibüs gibi kategorilerde ise normal aktüeryal fiyatlamaların da ötesine giden aşırı yüksek prim talepleri görülmeye başlandı. Sigorta şirketleri riskli gördükleri araç türlerinde primi aşırı biçimde yüksek tutarak o araçları portföylerine almak istemiyorlardı. Tüm sigorta şirketleri aynı davranışı sergilediği zaman ise bu araç türleri için kanunen zorunlu olan sigortanın arz güvenliği tehlikeye girmiş oluyordu.
10.              O dönemde sigorta sektörü temsilcileri ile gerek ilgili Sayın Bakan ve gerekse Sayın Müsteşarlar neredeyse bir yıla yakın devam eden seri toplantılar yaptılar. Bu toplantılarda ana fikir serbest tarife ortamının devam ettirilmesi, riski yüksek kategoriler için TSB’nin sigorta şirketleri ile birlikte self disiplini sağlayarak sorunu kendi içinde çözmesi idi.
11.              Ancak tüm bu çabalara rağmen sorun çözülemedi ve zorunlu olarak; basamak, araç türü ve il bazında tarife tavanları uygulaması 12 Nisan 2017’de başlatıldı. Sürecin devamında ise, Temmuz 2017’de Riskli Sigortalılar Havuzu kuruldu. Sonrasını biliyorsunuz.