Gelecek kadınlara fırsat tanıyan şirketlerin

Uluslararası danışmanlık şirketi Accenture’ın “Eşitliğe geçmek-2018” başlıklı raporuna göre, kadınların gelişimine yardımcı olan şirket kültürü erkeklerin de gelişimini arttırıyor.

Halen, Dünyaca tanınmış birçok şirketin üst yönetimi bile genellikle erkeklerden oluşurken, kadınlar en ileri organizasyonlarda dahi fırsat eşitliğine sahip değil. Accenture’ın konuyla ilgili olarak 34 ülkede yaptığı araştırma, fırsat eşitliğine önem veren şirketlerin gelişime açık olduğunu gösteriyor.

İşyerlerinde cinsiyet eşitliğini arttırmak ve cinsiyetler arası ücret farkının kapatmak için alınabilecek önlemleri ele alan araştırmada, işyerlerinde cinsiyet eşitliği kültürü açısından 14’ü çok önemli, toplam 40 faktör belirlendi. Araştırma, çalışanların işyerlerinde eşitlik kültürünün oluşmasını destekleyen faktörlerle ilgili düşüncelerini ölçme temelinde 34 ülkede, bin 400’ü ABD’de olmak üzere, 22 bin kadın ve erkek çalışan üzerinde yapıldı. Anket, derinlemesine görüşmeler ve işgücü konusunda yayınlanmış verilerin ayrıntılı bir analiziyle desteklendi.

Eşitlik kültürünün önemi

Accenture Kuzey Amerika CEO’su Julie Sweet’e göre, araştırmanın sonuçları, kadınların gelişimine yardımcı olacak işyeri kültürüne sahip şirketlerde erkekler de kadınlarla birlikte gelişiyor. Sweet, bir şirketi kapsayıcı ve farklı kılan faktörün programlar değil insan olduğunu anımsatarak, cinsiyet eşitliğini sağlama yolunda eşitlik kültürü oluşturmanın önemine dikkat çekiyor.

Araştırma, tüm kadınların eşitliğin egemen olduğu şirketlerde çalışması halinde, 100 erkek yöneticiye karşı 65 olan kadın yönetici sayısının 87’ye çıkacağını gösteriyor. Ayrıca eşitlikçi işyerlerinde tüm çalışanların çıkarına bir gelişim gözlemleniyor. Örneğin bu tür işyerlerinde çalışanların yüzde 98’i kariyer gelişimlerinden tatmin oluyor. Yüzde 90’ı yükselmeyi hayal edebiliyor. Yüzde 89’u üst düzey yönetici olmayı hedefliyor. Kısaca herkes yükselmek için daha iyi fırsatlara sahip oluyor. Kadınların yöneticiliğe yükselme oranı yüzde 42 artarken, erkeklerin yükselme ihtimali de yüzde 20 artıyor. Üst düzey yönetici olma ihtimali ise kadınlarda beş kat, erkeklerde de iki kat artıyor.

Araştırmanın bir diğer bulgusu da şöyle: Eğer ABD’deki tüm şirketler eşitlikçi olsaydı, kadınların ücretleri yüzde 52 daha fazla olacaktı. Kadınlar erkeklerin kazandığı her 100 dolara karşı 94 dolar kazanacak ve aradaki fark ciddi oranda kapanmış olacaktı. ABD çapında kadınların toplam geliri ise 202 milyar dolar olacaktı.

Eşitlik kültürü en tepeden başlıyor

Araştırma, çeşitlilik hedefi olan şirketlerde kadınların daha hızlı yükseldiğini gösteriyor. En az bir üst düzey kadın yönetici olan organizasyonlarda hızlı yükselen kadın çalışan sayısı, hiç üst düzey kadın yönetici olmayan şirketlere göre üç kat daha fazla (yüzde 8’e yüzde 23). Özellikle cinsel farklılıkların desteklenmesi için yönetim ekibine sorumluluk verilen işyerlerinde son beş yılda üst düzey kadın yöneticilerin oranı yüzde 63 artış gösteriyor.

Araştırmaya göre eşitlik kültürü en tepeden, yani üst düzey yöneticilerden yayılıyor. Dolayısıyla, eğer kadınlar iş hayatında yükselecekse, cinsel çeşitliliğin desteklenmesi üst düzey yöneticilerin önceliği olmalı. Şirketlerin gerçekten insani bir ortam oluşturmaları, çalışanların hem profesyonel hem de özel yaşamda başarıları için kritik öneme sahip.

İki örnek şirket: Marriott International ve Alibaba Group

Marriott otelleri bundan 20 yıl önce kadın çalışanları ve fırsat eşitliğini desteklemek için “kadın lider inisiyatifi”ni kurdu. Marriott’ta işe başlayanların yüzde 59’u, uluslararası yöneticilerin ise yüzde 55’i kadınlardan oluşuyor.

Bir başka iyi örnek olan Alibaba’nın Başkanı Jack Ma’ya göre kadınlar şirketin hızlı büyümesinin arkasındaki sihirli faktör. Alibaba’nın 50 bin çalışanının yüzde 40’ı, üst düzey yöneticilerininse yüzde 33’a kadınlardan oluşuyor. Jack Ma aynı zamanda kadın girişimcilerin destekçisi.

Araştırmanın bulgularından biri de çocuk doğurmanın verimlilik üzerindeki etkisiyle ilgili. Doğum izni alan anne kariyerinde geride kalıyor. Ancak erkeğin de doğum izni alması halinde, doğumun kadının kariyeri üzerindeki olumsuz etkisi tamamen ortadan kalkıyor.

Cinsel taciz ve ayrımcılık işyerlerinde hâlâ bir sorun olmaya devam ediyor. Çalışanların üçte biri, şirketlerinde bu tip davranışlarda son beş yılda bir düzelme görülmediğini düşünüyor. Kadınların yarına yakını, şirketlerinin cinsel ayrımcılığı azaltmak için çaba göstermediği görüşünde. Eşitliği bir kültür olarak yerleştirmiş şirketlerde cinsel taciz ve ayrımcılığa yüzde 3 oranında rastlanırken, diğer şirketlerde bu oran yüzde 28’e çıkıyor.

40 maddeden öne çıkanlar:

  • Cinsel çeşitliliğin şirket yönetimi için öncelik olması,
  • Cinsiyetler arası gelir farkının giderilmesi hedefinin açıkça ifade edilmesi,
  • Cinsel çeşitlilik konusunda yöneticilerin sorumlu tutulması,
  • Yönetim ekibinin de farklı cinsiyetlerden oluşması,
  • Çalışanların görünümlerinin şirket kültürüne uyması için değiştirilmesinin asla istenmemesi,
  • Evden çalışmanın yaygın bir uygulama olması,
  • Çalışanların cinsel saldırı ve ayrımcılığı şirkete bildirme konusunda rahat davranabilmeleri,
  • Şirketin çalışanlara yeteneklerini geliştirme yönünde eğitim vermesi,
  • Çalışanların şirkete ücret eşitliği konusunda güvenmesi.