Orhun Emre Çelik: Kur riski kolay yönetilebilir görünse de çok daha derinlemesine analiz edilmeli

Sigortacılık kısa dönemli kur hareketlerinden fiilen çok etkilenmeyen bir sektör. Ancak yönetilmediği taktirde kur riski şirketler için büyük tehlike yaratabiliyor. 2001 krizine açık pozisyonda yakalanan şirketlerin ne büyük sıkıntılar çektiği ve krizin sonuçları hafızalardadır. Peki bugün durum ne?

Faaliyet raporları incelendiğinde tüm şirketlerin kur riskini piyasa riskinin önemli bir parçası olarak ele aldığı anlaşılıyor. Bazı şirketler çeşitli türev ürünler ile döviz kuru hareketlerine karşı koruma alıyor. Bilançolardaki döviz pozisyonları incelendiğinde döviz yükümlülüklerin oldukça üzerinde bir döviz varlığına sahip oldukları görülüyor. Yayınlanmış Mart sonu bilançolar dikkate alındığında döviz varlıkların döviz yükümlülüklerini %50 civarında aştığını söylemek mümkün. İlk 3 sıradaki şirketin toplam döviz yükümlülüğü 1,1 milyar TL civarında iken varlıkları 1,7 milyar TL’ye yakın. Varlıkların dağılımı da yükümlülükler paralelinde Dolar ağırlıklı görünüyor. Bu şirketlerin aynı tarihli bilanço toplamı 19 milyar TL’ye yakın, dolayısıyla varlıkların %9’a yakın bir oranda döviz olarak değerlendirildiğini söylemek mümkün.

Döviz kurunun artış trendinde olduğu ve artış beklentisinin sürdüğü bir ortamda bu pozisyonlar bilançoları korumak ve muhtemel bir kambiyo kârı elde etmek için makul. Ancak kur hareketlerinin tek etkisi bilanço üzerinde değil: Kur sigortacılık ve piyasa riskini, ve hatta politik riski tetikleyebilecek bir husus. Küreselleşmenin de bir sonucu olarak yabancı ortaklı ya da yabancılarla iş yapan şirket sayısındaki artış, sektörel büyümeye paralel reasürans ilişkilerinin dünya çapında yayılması ile birleşince farklı para birimlerinden yapılan trete ve poliçelerin sayısının artması şirketleri kur hareketlerine karşı daha duyarlı hale getiriyor.

Yapılan çalışmalar kurdaki oynaklığın şirket kârlılıklarını olumsuz yönde etkilediğini gösteriyor. Bu açıdan bakıldığında da kur hareketlerine karşı çeşitli araçlarla korunma alınması önemli.

Diğer taraftan kur artışının şirketlere doğrudan yansımayan ancak önemli etkileri de var:

  • Teknik karşılıklardaki belirsizliğin artması: Hayat sigortalarındaki matematik karşılık hesaplamaları yapılırken ürününe göre ömür boyu teminatlar bile dikkate alınmak zorunda kalınabiliyor. Ortalama bir portföy için 40 yıllık bir analiz demek bu. Elementer şirketlerde ise gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş hasar karşılıkları için geçmiş veriler kullanılıyor. Özellikle sorumluluk sigortaları gibi uzun kuyruklu işlerde geçmiş 15-20 yıllık veri ile analiz yapmak gerekiyor. Bu durumlarda kur hareketlerinin tüm bu dönemdeki etkisi veriyi ya da sonuçları anlamayı zorlaştırabiliyor.
  • Risk marjının yükselmesi: Belirsizliğin artması risk marjının yükselmesine neden oluyor.
  • Hasar maliyetlerindeki artış: Özellikle kasko gibi ithal parça giderlerinin hasar maliyetinde bir paya sahip olduğu branşlarda kur etkisi ile ortaya çıkan artışların takibi çok önemli. Kur artışını takip eden yüksek enflasyon da işçilik maliyetlerinin yükselmesi sonucunu doğuruyor.
  • Ülke ekonomisinin kur şoklarından etkilenecek bir yapıda olması sonucu büyümedeki olası bir yavaşlama ve pazarın durgunlaşması ile özellikle bireysel sigortalarda talepte düşüş riskinin de göz önünde bulundurulması gerekiyor.

Bunları çok daha artırmak mümkün. Richard W. Gorvett “Foreign Exchange Rate Risk: Institutional Issues and Stochastic Modeling” başlıklı makalesinde riskleri aşağıdaki şekilde gruplamış:

İşlem (Transaction) Riski: Dövize ilişkin nakit akışlarının farklı tarihlerde olmasından kaynaklı olarak ortaya çıkan risk.

Dönüştürme (Translation) Riski: Farklı döviz kurundan yapılan işlemler ile varlık ve yükümlülüklere ilişkin muhasebe politikalarından kaynaklı risk.

Faaliyet (Operating) Riski: Şirketin bir bütün olarak gelecekteki nakit akışlarına ilişkin ortaya (genel ekonomik durum, şirket süreçleri vs nedenlerle) çıkan risk.

Özetle kur riski, finansal açıdan kolay yönetilebilir görünmekle birlikte çok daha derin analiz edilmesi ve yorumlanması gereken bir risk.