Sigorta Dünyası arşivi – Aralık 1962

Selim Cavit Yazman: Harp olmayacakmış gibi işimize gücümüze sıkı sıkıya bağlanmalı, her an harp olacakmış gibi uyanık ve hazır bulunmalıyız. 

Dünya yaklaşık dokuz aydır Rusya-Ukrayna savaşına ya da daha doğru bir tanımlamayla Rusya’nın Ukrayna’yı istilasına kilitlenmiş durumda. Milyonlarca Ukraynalıyı yerinden yurdundan eden savaştan daha da korkutucu olan ise buradan bir dünya savaşı çıkması riski. Nitekim, geçtiğimiz günlerde Rusya yönetiminin nükleer saldırı tehdidi, dünya savaşı riskini bir kez daha gündeme getirdi. Sigorta Dünyası arşivini karıştırırken gözümüze çarpan bir yazı ise 60 yıl önce dünyanın benzer bir atmosferde olduğunu göstermesi bakımından günümüzde haber niteliği taşıyor.       

Sigorta Dünyası’nın Aralık 1962 sayısındaki Selim Cavit Yazman imzalı yazı “3. Dünya Savaşının Hatırlattıkları” başlığını taşıyor. 2. Dünya Savaşının bitmesinin üstünden kısa bir süre geçtikten sonra Sovyet Bloğu ve Batı dünyası arasında başlayan soğuk savaş, sıcak savaşa dönüşebileceğinin sinyallerini 50 yıl boyunca vermişti. Bu yüzden, bir meslek yayını olan dergimizde bile savaşın bitmesinden 17 yıl sonra bu ihtimali ele alan bir yazı kaleme alınmış. 3. Dünya Savaşı hiç çıkmadı ve bundan sonra da dileriz ki çıkmaz ancak o zamanki düşünürlerin aktardığına göre, Sovyetler Birliği yıkılmadan önce soğuk savaşın çıkmamış olması, yönetimlerin basireti ya da liderlerin sağduyusuyla değil, sadece şansla açıklanabilecek durumdu.  

Selim Cavit Yazman’ın 60 yıl önceki yazısına bakacak olursak, “Harp olmayacakmış gibi işimize gücümüze sıkı sıkıya bağlanmalı, her an harp olacakmış gibi uyanık ve hazır bulunmalıyız” uyarısıyla başladığını görüyoruz. Yazı şöyle devam ediyor: 

Esaret altındaki 17 milyon Alman 

Son zamanlarda insanlığın içini titreten bir ihtimalden bahsediliyor: “3. Dünya Harbi. Görünüşe göre, Doğu ve Batı Almanya meselesi en mühim bir çıban başıdır. Bilindiği gibi Doğu Almanya’da 17 milyon Alman esaret hayatı yaşamaktadır. Bundan bezmiş olan Almanlar her gün kitleler halinde batı Almanya’ya kaçmaktadır. Batı Almanya’da ise kaybettiklerini tekrar ele geçirmek için tek bir kalp gibi çarpan, keyfiyet ve kemiyet bakımından üstün 57 milyonluk bir kitle mevcuttur. Bunlar yarının savaşı için hazırlanıyorlar.   

Amerika ve Rusya 

Almanya bugünkü haliyle kalamaz fikri yalnız Almanya’nın değil, aynı zamanda Amerikalılarındır. Rusya ise, statükoyu muhafazaya taraftardır. Bunu değiştirmek için Almanya bugün bütün milletlere örnek olacak bir yolda pek mühim mesafeler kat ediyor. Bu kuvvetin önünde durmak kolay olmayacağa benziyor. Esasen Batı dünyasının ele başısı olan Amerika’nın, Bolşevik dünyasını dize getirmek için kendi geniş imkanlarının yanında buna da güvendiğini herkes biliyor. Rusya ise küçümsenmeyecek bir durumdadır. En büyük savaş mekanizmalarından birine sahiptir. Buna ilaveten işgali altında bulunan peyk devletlerin ordularına ve iktisadi kaynaklarına da güveniyor.” 

Yazman’ın, en büyük savaş mekanizmalarından birine sahip olduğunu vurguladığı Rusya bu mekanizmasını geçen 60 yılda defalarca deneme fırsatı buldu; şimdi de Ukrayna üzerinde deniyor. Umarız ve dileriz ki bu satırların mürekkebi kurumadan savaş/istila sonlanmış olsun, artık bir masum canın bile kanı akmasın. Özellikle nükleer silah ihtimali akıllara bile gelmesin.