ARŞİV: 1969’da bir “startup” İngiltere oto sigortacılığını “disrupt” ediyor

Arşivden sayfamız için 1969 yılının Ocak sayısına gittik ve İngiltere’de o yıllarda iyi sürücü-kötü sürücü uygulamasına giderek, birkaç yılda müşteri sayısında piyasanın yüzde 13’üne hakim olan bir “startup” bulduk.  

Bugün ülkemizde oto sigortaları tartışılırken hâlâ sıklıkla gündeme gelen iyi sürücü-kötü sürücü sorunu, İngiltere’de 53 yıl önce çözülmüş. Sigorta Dünyası’nın 1969 yılı Ocak sayısında yayınlanan bir habere göre, İngiltere’de iyi direksiyon kullanan her araba sahibi Tony Hunt, Rogie Burr ve Laurie Kershow adlı üçlüye büyük bir teşekkür borçlu. Çünkü bu müteşebbis üçlü trafik sigortasında ihtilal yapmış ve müşterilerine senede 20 sterling (o dönem 500 lira) tasarruf sağlamış. Habere göre üçlü şirket, dikkatli şoförlere mahsus olmak üzere ucuz tarifeden trafik sigortası yapmaya başlıyor. Şirketin idare müdürü Tony Hunt o dönemin yenilikçi uygulama fikrinin nasıl geliştiğini şöyle aktarıyor: 

“Sigorta yapılırken arabanın büyüklüğü, yaşı, motor gücü nazarı dikkate alınıyor, fakat şoför ile hiç ilgilenilmiyordu, şoförün rolü hiç düşünülmüyordu. Halbuki iyi bir sürücü karşısındakinin hatasını düzeltmeye muktedirdir.”    

Bir milyon 400 bin müşteri 

Sonrasında diğer iki arkadaşıyla işe girişiyor ve 100 bin sterlinle bisiklet sigortası yapan bir şirketi satın alarak işe koyuluyorlar. Şirketin o zamanki geliri senede on bin sterlin ve dokuz kişi çalıştırıyor. 1960 yılından sekiz sene sonraya gelindiğinde 2 bin kişiyle on beş milyon sterlinlik bir dev meydana getiriyorlar. Müşteri sayısı ise bir milyon 400 bine, yani toplamın yüzde 13’üne ulaşıyor. Bu başarının nedenleri birkaç noktada toplanıyor. Öncelikle arabalarını sadece kendileri ve karı koca kullananlara, evli ve çocuk sahibi olanlara tenzilatlı tarife uyguluyorlar. Ayrıca en küçük bir hasarı, mesela bir silecek hasarını bile hemen telafi ediyorlar. Buna rağmen sigortalıların yarısı sekiz senedir hiç tazminat talep etmemiş.  

Kadınlara pozitif ayrımcılık 

Tony Hunt oto sigortalarında risk değerlendirmesini nasıl yaptıklarını şu şekilde özetliyor: “Talebeler, gazeteciler, seyyar satıcılar, kulüp sahipleri, kumarhane işletenler tehlikeli rizikolardır. Öte yandan papazlar, hesap uzmanları, avukatlar, polisler, öğretmenler, devlet memurları dikkatli sürücülerdir ve bunları tenzilatlı tarifeden sigorta yapmak müsbet netice vermektedir. Yirmi yaşından küçük, altmış yaşından büyük olanlarla, İngiltere’de on seneden az yaşamış yabancılar da tehlikeli rizikolar arasındadır. Umumiyet itibarıyla kadınlar daha dikkatli araba kullanıyorlar. Bu yüzden şirket onlara ekseriya tenzilatlı tarife uyguluyor.”  

Habere göre, uygulama müşterinin lehine olduğu için rağbet görüyor ve sigortalanmak isteyenler sıkı bir soruşturmaya tabi tutuluyor.  

Şirketin personel ve aracılarıyla çalışma prensipleri ise şu şekilde özetleniyor: “Aracılarımızı hususi kurslarımızda yetiştiriyor, bizim için çalıştıklarından ziyade, bizimle beraber oldukları hissini uyandırıyoruz. Bu sayede randıman yükseliyor. Şirkette çalışanlarsa diğer şirketlere nazaran hızlı ilerleme şansı biliyor ve daha yüksek maaş alıyor. Çalışanlarımızın fikirlerinden yararlanmayı biliyor ve patron olarak yalnız biz biliyoruz demiyoruz.” 

Habere göre önceleri yadırganan iyi sürücü uygulaması, diğer şirketler tarafından da taklit ediliyor. Böylece İngiltere’de iyi şoförler senede 20 sterlin tasarruf sağlamış oluyor. Şirket, Avustralya’da da bir şube açıyor ve senede bir buçuk sterlin gelir elde ediyor.  

Aziz Kaylan’ın çevirdiği haberden çıkardığımız ilginç bir sonuç, İngiltere’de o yıllarda bile trafikteki kadın sürücülere daha dikkatli oldukları tespit edilerek uygun tarife uygulanması. Daha da ilginç bir nokta da İngiltere’de 1960’ta bisiklet sigortalayan bir şirket olması.