Swiss Re Enstitüsü’nün yakın tarihli Sigma Raporu, hayat sigortasına özgü ölüm korumasının, evin geçimini sağlayan kişinin erken ölümü durumunda dünya genelinde hanelerin artan savunmasızlığını azaltmadaki kritik rolünü vurguladı.
Rapora göre, bir hane halkının yaşam standartlarını sürdürmek için gerekli kaynaklar ile mevcut finansal varlıklar, hayat sigortası kapsamı ve sosyal güvenlik yardımları arasındaki eşitsizlik olarak tanımlanan ölüm koruma açığı, 2022’de tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.
Genişleyen uçurum, yüksek enflasyon, azalan satın alma gücü, daha fazla koruma gerektiren artan ücretler ve hanehalkı varlıklarını tüketen değişken finansal piyasalar dahil olmak üzere olumsuz ekonomik koşullara bağlanıyor.
Prim eşdeğeri rakamlar açısından, küresel ölüm koruma açığı, 2022’de şaşırtıcı bir şekilde 406 milyar ABD dolarına ulaştı ve bu bir önceki yıla göre yüzde 1,5 ve on yıl öncesine göre 49 milyar ABD doları artış anlamına geliyor.
Mortalite direnci endeksi (I-RI) yüzde 43,4 ve hanehalkı varlıklarında yaklaşık yüzde 57’lik önemli bir açığı yansıtır.
Rapor, hanehalkı borcundaki hızlı büyüme nedeniyle Avrupa, Orta Doğu ve Asya Pasifik (EMEA ve APAC) bölgelerindeki seçili gelişmiş ekonomilerde ölüm oranlarına dayanıklılığın ya sabit kaldığını ya da azaldığını vurguluyor.
Özellikle, Kore gibi ülkeler, 2012’den bu yana GSYİH yüzdesi olarak hanehalkı borcunda yüzde 28’lik kayda değer bir artışa tanık oldu ve yüzde 106’ya ulaştı. Benzer şekilde Fransa da 11 puanlık bir artışla yüzde 67’ye ulaştı.
Ayrıca, gelişmiş EMEA ülkelerinde durgun veya azalan sosyal güvenlik yardımları, koruma açıklarının genişlemesine katkıda bulundu.
Kuzey Amerika’da, gelir ikamesi ihtiyacı hayat sigortası kapsamındaki büyümeyle eşleştiğinden, ölüm oranı direnci nispeten değişmeden kaldı.
Bununla birlikte, Amerika Birleşik Devletleri’nde 2022’de 70 milyar ABD doları tutarında bir koruma açığı, uzun süreli düşük faiz oranlarıyla birleştiğinde, hayat sigortası şirketlerinin yatırım portföylerini olumsuz etkileyerek endüstrinin konsolidasyonuna ve Amerikalı yetişkinler arasında hayat sigortası kapsamının azalmasına yol açtı (2011’deki yüzde 63’e kıyasla yüzde 52).
Ölüm oranlarına dayanıklılık oranı gelişmiş pazarların yaklaşık yarısı kadar olan gelişmekte olan pazarlar kendi zorluklarıyla karşı karşıya.
Gelişmekte olan APAC ülkelerinde ölüm koruma açığı, ekonomik gelişme ve artan gelir yenileme ihtiyaçları nedeniyle 2012’den bu yana mutlak olarak genişledi.
Bölgedeki koruma açığının yüzde 55’ini (82 milyar ABD Doları) tek başına Çin oluşturmaktadır. Bununla birlikte, hayat sigortası endüstrisinin açığı kapatmada kaydettiği ilerleme ve sosyal güvenlik sistemlerindeki ilerlemeler nedeniyle, gelişmekte olan APAC’da ölümlülük direnci endeksinde göreli iyileşmeler gözlemlendi.
