Potsdam İklim Etkisi Araştırma Enstitüsü’ndeki (PIK) araştırmacılara göre, aşırı hava koşulları tarımsal verimi tahrip ettiğinden, iş gücü verimliliğine zarar verdiğinden ve altyapıyı yok ettiğinden, iklim değişikliği 2049 yılına kadar küresel ekonomiye yıllık 38 trilyon dolar değerinde zarar verecek.
Nature dergisinde yayınlanan araştırmaya göre, gezegensel ısınma, iklim değişikliğinin olmadığı bir küresel ekonomiyle karşılaştırıldığında, yüzyılın ortasına kadar küresel düzeyde %19 oranında bir gelir azalmasına neden olacak. Makale, daha sıcak bir gezegenin ekonomik büyüme üzerindeki gelecekteki etkilerini değerlendirmek için son 40 yılda dünya çapında 1.600’den fazla bölgeden elde edilen verileri kullanıyor.
Araştırmayı yürüten PIK bilim insanı Leonie Wenz yaptığı açıklamada, “İklim değişikliği önümüzdeki 25 yıl içinde hemen hemen tüm ülkelerde büyük ekonomik hasarlara neden olacak. Emisyonlarımızı büyük ölçüde ve derhal azaltmamız gerekiyor; aksi takdirde ekonomik kayıplar yüzyılın ikinci yarısında daha da büyüyecek ve 2100 yılına kadar küresel ortalamada %60’a varacak.” dedi.
Bloomberg Intelligence’a göre insan kaynaklı sera gazı emisyonları, sanayi öncesi dönemden bu yana dünyayı ortalama 1,1 derece ısıttı ve bu da son 30 yılda yaklaşık 7 trilyon dolara mal olan aşırı hava olaylarına yol açtı. İklim zararları artmaya devam ediyor ve 2016’dan bu yana yılda ortalama 500 milyar dolar (ABD GSYH’sinin %2’si) oluyor. Küresel ısınmaya daha az katkıda bulunan gelişmekte olan ülkeler, kayıpların ve zararların asıl yükünü çekiyor.
Araştırmacılar, yüzyılın sonuna kadar emisyonları azaltmanın ve küresel ısınmayı 2°C ile sınırlandırmanın, iklime daha fazla zarar vermenin en uygun maliyetli yolu olacağını söyledi. Wenz, “İklimimizi korumak, bunu yapmamaktan çok daha ucuz ve bu, can kaybı veya biyolojik çeşitlilik gibi ekonomik olmayan etkileri bile hesaba katmıyor. En azından bazılarından kaçınmak istiyorsak daha fazla uyum çabasına ihtiyacımız olacak.” diye konuştu.
Rapora göre, iklim değişikliğinden en az sorumlu olan ülkelerin, yüksek gelirli ülkelere göre yüzde 60, emisyonu yüksek ülkelere göre yüzde 40 daha fazla gelir kaybına uğrayacağı tahmin ediliyor. Ayrıca mevcut etkilere uyum sağlamak için en az kaynağa sahipler.
Ancak Wenz, ısınmanın ekonomik kayıplarının her yerde ve “Almanya, Fransa ve ABD gibi oldukça gelişmiş ülkelerde de hissedileceğini” söyledi. Yalnızca çok yüksek enlemlerdeki bölgeler yüksek sıcaklıklardan yararlanabilecek.
Ekonomik zararın büyüklüğü önceki tahminleri aşıyor çünkü bu hesaplamada sadece sıcaklık artışları değil, aynı zamanda aşırı yağışlar ve aşırı hava olaylarının tarım ve işgücü verimliliği ile insan sağlığı üzerindeki etkileri gibi ek iklim değişkenleri de dikkate alınıyor.
Araştırmanın yazarlarından Anders Levermann, “Güvenliğimiz için yenilenebilir bir enerji sistemine yönelik yapısal değişime ihtiyaç var ve paradan tasarruf etmemizi sağlayacak. Şu anda bulunduğumuz yolda kalmak felaketle sonuçlanacak.” dedi.
