Swiss Re’nin açıklamasına göre, 2023’te doğal afetlerden kaynaklanan küresel sigortalı zararlar dördüncü yıl üst üste 100 milyar doları aştı. 2023’te şiddetli fırtınaların 64 milyar dolara ulaşarak rekor seviyeye çıktığı belirtilirken, söz konusu zararlarının %85’inin ABD’den kaynaklandığı, Avrupa’nın ise bu hasarların en çok artış gösterdiği bölge olduğu kaydedildi. Swiss Re, iklim değişikliğinin gelecekte zararları artıracağına dikkat çekerek, adaptasyon önlemlerinin zararı azaltmak için hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. 2023’te küresel çapta en büyük sigortalı hasarı ise 6 Şubat depremi oldu.
Türkiye ve Suriye’deki yıkıcı deprem, şiddetli fırtınalar ve büyük ölçekli seller, 2023 yılında sigortalı doğal afet zararlarını 108 milyar dolara çıkardı. Böylece küresel sigortalı doğal afet zararlarında 1994 yılından bu yana %5-7 arası yıllık artış eğilimini devam etti. Swiss Re Institute, sigortalı zararların önümüzdeki on yıl içinde sıcaklıkların yükselmesi ve aşırı hava olaylarının daha sık ve şiddetli hale gelmesiyle ikiye katlanabileceğini tahmin ediyor. Dolayısıyla, zarar riskini azaltmak için müdahale ve adaptasyon önlemleri hayati öneme sahip olduğu vurgulanıyor.
Endişe verici artış
Doğal afetlerden kaynaklanan küresel sigortalı zararlar son 30 yılda küresel ekonomik büyümeyi aştı: 1994-2023 yılları arasında, enflasyonla düzeltilmiş sigortalı doğal afet zararları yıllık ortalama %5.9 artarken, küresel GSYİH %2.7 oranında büyüdü. Başka bir deyişle, son 30 yılda GSYİH’ye göre göreceli zarar yükü ikiye katlandı.
İklim değişikliğine karşı acil önlem gerekli
Swiss Re’nin Grup Başekonomisti Jérôme Jean Haegeli, “Önceki yıl Florida’yı vuran Ian Kasırgası gibi tarihi bir fırtına olmasa bile, 2023 yılında küresel doğal afet zararları ciddi boyuttaydı. Gelecekte iklimle ilgili tehlike yoğunlaşmasını dikkate almalıyız. Isınan bir gezegen tarafından beslenen daha şiddetli fırtınalar ve büyük sellerin zararlara daha fazla katkıda bulunması bekleniyor. Bu, özellikle de felaket sonrası maliyetlerin artmasına neden olan yüksek enflasyonu dikkate alırsak, eyleme geçmenin ne kadar acil olduğunu gösteriyor” dedi.
Swiss Re’nin Global Clients & Solutions CEO’su Moses Ojeisekhoba ise, “İklim değişikliği nedeniyle, risk değerlendirmesi ve sigorta primleri hızla değişen risk manzarasıyla uyum sağlamalı. Geleceğe bakarken, zarar potansiyelini azaltmaya odaklanmalıyız. 2023, kaydedilen en sıcak yıl oldu ve 2024 benzer bir şekilde devam ediyor. Hayat dışı sigortaları sürdürülebilir ve uygun maliyetli tutabilmek için özel sektör, kamu ve daha geniş toplumsal kesimlerin bir araya gelerek iklim risklerini hafifletmesi gerekiyor. Ancak bununla da kalmayıp daha yoğun hava koşullarına uyum sağlanması gerektiğini gösteriyor” dedi.
Deprem 2023’teki en yüksek sigortalı hasar fırtınalardan geldi
Yılın en yıkıcı doğal afeti olan Şubat ayındaki Türkiye ve Suriye’deki depremin tahmini sigortalı zararları 6.2 milyar dolar olarak belirlendi.
2023 yılı, yeni bir rekor olan 142 sigortalı doğal afete sahne oldu. Çoğu orta şiddetteki bu afetler ve 1-5 milyar dolar zarara neden oldu. 2023’te bu ölçekte en az 30 olay meydana geldi ve bu sayı, önceki on yıllık ortalama olan 17’yi neredeyse ikiye katladı. Bu olaylardan 21’i fırtına olarak kaydedildi. Orta şiddetteki bu tür afetlerin sayısı 1994’ten bu yana %7.5 artarken, genel felaketler neredeyse ikiye katlandı.
2023 yılında konvektif fırtına kaynaklı küresel sigortalı zararlar 64 milyar dolara ulaşarak yeni bir rekor kırdı, bunun %85’i ABD’den kaynaklandı. Konvektif fırtınalarla ilişkili sigortalı zararlar, son üç yılda Avrupa’da en hızlı büyüyen afet hasarı oldu ve her biri 5 milyar doları aştı. Özellikle Almanya, İtalya ve Fransa’da dolu riski arttı.
Nüfus artışı ve artan kentleşme riski arttırıyor
Nüfus artışı ve kentleşme, artan konvektif fırtınalarla ilgili zararların arkasındaki ana etkenler olmaya devam ediyor ve iklim değişikliği etkilerinin bu trendi kötüleştirmesi muhtemel görülüyor. Başka ilginç bir faktör ise güneş enerjisi sistemlerinin çatı üstü kurulumlarının hızla artması olarak gösteriliyor.
Swiss Re, zararları azaltmanın ilk adımları olarak bina kodlarını zorunlu kılmak, sel koruma bariyerleri inşa etmek ve doğal felaketlere duyarlı bölgelerde yerleşimi caydırmak gibi uyum önlemlerini gösteriyor. Ayrıca sigortacılar, sigorta dernekleri ve kamu sektörüyle işbirliği yapmanın riskin paylaşılması için temel veri alışverişinin sağlanması açısından hayati öneme sahip olduğu vurgulanıyor.
