Birleşmiş Milletler 27’nci İklim Değişikliği Konferansında, tüm fosil yakıtların aşamalı olarak kaldırılması yönündeki talebin metinde yer bulmaması birçok ülkeyi hayal kırıklığına uğrattı. Zirvede kayıp ve hasar için özel bir fon oluşturulması kararının ilk kez resmi gündeme eklenmesinin ise önemli bir ilerleme olduğu kaydediliyor.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nın 27’ncisi (COP27) geçtiğimiz ay Mısır’da düzenlendi. Hindistan ve diğer ülkelerden gelen tüm fosil yakıtların aşamalı olarak kaldırılması yönündeki talep, AB’nin ve diğer birçok ülkenin desteğine rağmen metinde yer bulmadı.
Yeşil Gazete’nin haberine göre, ilk defa kömürden aşamalı çıkışın dile getirildiği COP26’dan sonra bu yıl taahhüdün tüm fosil yakıtları kapsamasını isteyen taraflar hayal kırıklığına uğradı. Bazı ülkeler, geçen yıl Glasgow’da düzenlenen Cop26 konferansında sıcaklıkları 1,5 dereceyle sınırlandırma taahhütlerinin hiçbir ilerlemeyi temsil etmediğini ve fosil yakıtları kademeli olarak kullanımdan kaldırma konusundaki dilin zayıf olduğunu söyledi.
Habere göre, bu sene fosil yakıt lobicilerinin katılımında rekor bir artış yaşandı ve petrol ve gaz endüstrisiyle bağlantılı 636 kişi COP’a katıldı. Pavyonların bazen “bir fosil yakıt ticaret fuarı” gibi hissettirdiğini söyleyen pek çok katılımcı, bu etkinin final metnine açıkça yansıdığını düşünüyor.
BM Genel Sekreteri: Emisyon azaltımı ele alınmadı
1,5 derece hedefini tutturma umuduna sahip olmak için, yenilenebilir enerjiye büyük yatırımlar yapılması ve fosil yakıtlara olan bağımlılığın sona ermesi gerektiğinin altını çizen BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Dünyanın hâlâ iklim azmi konusunda dev bir sıçramaya ihtiyacı var” yorumunu yaptı. “Emisyonları şimdi büyük ölçüde azaltmamız gerekiyor ve bu, bu COP’un ele almadığı bir sorun” diyen BM Genel Sekreteri, kayıp ve hasar fonunun şart olduğunu, iklim krizinin küçük bir ada devletini haritadan silmeden veya bir Afrika ülkesini çöle çevirmeden adım atılması gerektiğini söyledi.
Kayıp ve hasar fonu olumlu adım
Zirve, iklim felaketlerinden en çok etkilenen savunmasız ülkeler için kayıp ve hasar finansmanı sağlamaya yönelik dönüm noktası niteliğindeki bir anlaşmayla sona erdi. 200 ülkenin delegeleriyle 48 saat süren ek müzakerelerin sonunda kayıp ve hasar için özel bir fon oluşturulması, konunun resmi gündeme eklenmesi ve ilk kez kabul edilmesiyle önemli bir ilerleme kaydedilmiş oldu. Söz konusu karar, sel ve kuraklık gibi iklim etkilerini kapsayan bir fon sağlamak için uzun süredir direnen gelişmiş ülkelerden gelen sembolik ve politik açıklama olarak kabul ediliyor. İklim krizinden adaletsiz şekilde etkilenen gelişmekte olan ülkeler yaklaşık 30 yıldır yaşadıkları kayıp ve hasarın tazmin edilmesi için mücadele veriyor. Kararın bu yüzden ‘tarihi’ nitelikte olduğu vurgulanıyor.
