Ahmet Genç: BES’te hedef emeklilikteki gelir açığını kapatmak

Hazine Müsteşarı Yardımcısı Dr. Ahmet Genç, bireysel emeklilikte hedefin, insanların emeklilik döneminden önce yapacakları tasarrufla bir nebze de olsa gelir açığını kapatmak olduğunu söyledi.

Emeklilik Gözetim Merkezi ve Habertürk TV, “Emekliliğiniz İçin Buluşuyoruz, Türkiye BES’leniyor” projesi kapsamında İstanbul Üniversitesi’nde düzenlediği panelde sektör yetkilileri bir araya geldi. Emeklilik Gözetim Merkezi ve Habertürk TV ev sahipliğinde gerçekleştirilen panelde, Hazine Müsteşar Yardımcısı Ahmet Genç, Anadolu Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü Mehmet Uğur Erkan ve İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak sektörü değerlendirdi.

Hazine Müsteşar Yardımcı Ahmet Genç, konuşmasında bireysel emeklilik sistemine ihtiyaç duyulmasının nedenleri ve sistemde yapılacak revizyonlara değindi. Genç, konuya ilişkin şunları söyledi: “Tüm dünyada emeklilik sisteminin üç farklı ayağı bulunuyor. Bunun birincisi devlet tarafından verilen, ikincisi iş yerinin verdiği ve üçüncüsü de gönüllülük esasına dayanan sistem. Birinci sistemde emeklilik döneminde gelir açığı ortaya çıktığı için emeklilik maaşının alan kişiler istedikleri hayat standartlarını elde edemezler. Bu noktada da hem açığı kapatmak hem de tasarruf etmek için bireysel emeklilik sistemine ihtiyaç duyuluyor. Bireysel emeklilikte birikim miktarı 80 milyar liraya ulaştı. Bireysel emeklilikte hedefimiz, insanların emeklilik döneminden önce yapacakları tasarrufla bir nebze de olsa bu gelir açığını kapatmak. Sistemle ilgili bazı yanlış anlaşılmalar var. Bu paralar sizin paranız ve sizin adınıza birikiyor. Bu hiçbir zaman devletin bütçesine gitmiyor. Sadece bu paranızı emeklilik şirketleri yönetiyor ve orada da bu sistemi yönetirken küçük bir ücret alıyorlar. Devlet kesinti tabanlarını sınırlandırdığı için bu kesintiler otomatik katılımda çok düşük.”

Sistemdeki revizyonlara da değinen Genç, “Cayma süresinin 6 aya çıkartılmasıyla ilgili kanun maddesi plan bütçe komisyonundan geçti, genel kuruldan da geçerse kanunlaşmış olacak. Buna ek olarak operasyonel hususlarla ilgili genel yetkiler alınıyor. Katılımcı iki ay içinde cayarsa başlangıçta verilen bin TL katkıyı alan kişilerin tekrar alabilmesi için iki yıl beklemesi gerekiyordu. Bu süreci kaldıran düzenlemeyi görüşlere açtık. Bu konuda en kısa zamanda yönetmelik olarak çıkartmayı planlıyoruz” dedi.

Tasarrufa erken başlamak önemli”  

Anadolu Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü M. Uğur Erkan, otomatik katılım sisteminin önemine dikkat çekerek, özellikle de iş hayatına başlayanlara uzun süreli tasarrufun ve tasarrufa erken başlamanın yararlarının anlatılması gerektiğini vurguladı. Erkan, “Otomatik katılım sistemi çok önemli bir adım. Gönüllülük esasına dayanan üçüncü basamakta 2017 sonuna geldiğimizde yaklaşık 7 milyon katılımcıya ulaştık. İnsanları, yüzde 25 devlet katkısı sayesinde, ikna ederek, mücadele ederek sisteme kazandırdık. Otomatik katılımda ise 4 ay gibi çok kısa bir sürede 18 şirket sistemsel altyapısını tamamlayarak, mevzuata uyum sağlayarak çok güzel bir şekilde hazırlandı. Tek eksiğimiz bunu anlaşılır bir şekilde izah edememiş olmamızdı. Bu toplantılarla bunu anlatmalıyız. Özellikle de iş hayatına başlayanlara uzun süreli tasarrufun ve tasarruf etmeye ne kadar erken başlarlarsa o kadar fayda sağlayacaklarının anlatılması lazım. Zira en değerli para ilk yatırılan paradır” dedi.

“Özellikle akademik personel bireysel emeklilik sistemine daha fazla yönelmeli’’

Ülkemizdeki tasarruf eksiğinin nedenlerine değinen İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak da şunları söyledi: “Kendi kültürümüzden de bildiğimiz gibi kaynak ne kadar sınırlı olursa olsun istenirse onun içinden de tasarruf yapılabilir. Yeni sistem dünyada örneği olmayacak şekilde tasarruf sahibini güçlendiren bir sistem. Çalışanların genelde emekli olduğunda bir ücret kaybı var, ama akademik personelde özellikle bu kayıp biraz daha ileri düzeyde. Çünkü akademik hayat sürerken, bordroya katkılar biraz daha sürdürülen hizmetin yoğunluğu veya özelliği dolayısıyla farklı kalemlerden gelebiliyor. Yani emekli olunduğunda diğer branşlara göre daha fazla kesinti olduğu bir gruptur. Bu kaybı da düşünerek özellikle akademik personel bu sisteme daha fazla yönelmeli.”