İskonto oranı da kurtarmadı: Korona krizi bitti oto krizi başladı

Türkiye Sigorta Birliği’nin açıkladığı ilk üç aylık sonuçlara göre, hayat şirketlerinin kârlılığı devam ederken, hayat dışında deyim yerindeyse kâbus geri döndü. Hayat dışı sektörün uzatmalı sorunu zorunlu trafik sigortasında, pandemi koşullarında trafiğe çıkışın azalmasından dolayı düşen hasar oranı tekrar yükselince, trafikte teknik zarar 3 milyar liraya dayandı. Kaskodaki zarar ise 1 milyar 256 milyon lira oldu. Muallak tazminat karşılıklarında net nakit akış iskonto oranının üç ayda %9’dan %17’ye çıkması da şirketleri kurtaramadı.

 

Bu sonuçlarla birlikte, kârlı hayat şirketlerinin de dahil edilerek hesaplanmasına rağmen sektör şirketlerinin toplamda geçen yılın aynı döneminde %12,5 olan bilanço kârı %5’e, %9,3 olan özkaynak kârlılığı da %4,9’a geriledi.  

Türkiye Sigorta Birliği (TSB), sektör şirketlerinin ilk çeyrek sonuçlarını açıkladı. Buna göre sigorta sektörü, reasürans şirketleri dahil, 1 milyar 867 milyon liralık bilanço kârı elde etti. Reasürans şirketleri toplamda 278 milyon lira zarar ederken, hayat ve hayat dışı şirketlerinin toplam kârı 2 milyar 146 milyon lira olarak kayıtlara düştü. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde 1 milyar 748 milyon lira bilanço kârı eden hayat dışı şirketlerin kârının 264 milyon liraya gerilemesi dikkat çekerken, hayat şirketlerinin bilanço kârı ise 1 milyar 882 milyon lira olarak gerçekleşti. İlk üç ayda hayat dışı sigorta şirketleri 37 milyar 200 milyon lira ve hayat şirketleri 5 milyar 700 milyon lira olmak üzere toplamda 43 milyar liralık prim üretmişti. 

Mâli yönden bakıldığında hayat dışı şirketlerin 1 milyar 627 milyon lira, hayat şirketlerininse 1 milyar 467 milyon lira kâr ettiği görüldü.  

Branş bazında incelendiğinde, kaskoda uzun süreden sonra tekrar ciddi oranda zarar yazıldı: 1 milyar 256 milyon lira. Bu branşta teknik kâr zarar oranı -%41 olarak kayıtlara geçti. Bu branşta geçtiğimiz yılın aynı döneminde elde edilen teknik kâr 655 milyon lira, teknik kâr zarar oranı ise %24’tü.  

Trafik sigortasındaki zarar ise endişe verici seviyeye yükseldi: 2 milyar 936 milyon lira. Bu branşın teknik kâr zarar oranı ise -%85 oldu. Söz konusu branştan geçtiğimiz yılın ilk üç ayında 260 milyon lira zarar edilmiş, teknik kâr zarar oranı ise -%8 olmuştu. Böylelikle oto sigortalarının toplam zararı 4 milyar 200 milyon liraya yaklaştı. Oto sigortalarındaki zararın artışında, iki yıldan sonra COVID 19 pandemisinin hafiflemesiyle yola çıkan araçların ve kaza sayısının artması etkili oldu. Bu dönemde mühendislik sigortasındaki -%168 teknik kâr zarar oranıyla 258 milyon lira olarak gerçekleşen zarar da dikkat çekti. Teknik kâr zarar oranıyla göze çarpan bir başka branş kefalet oldu. Söz konusu branşta -%378’lik teknik kâr zarar oranıyla 42 milyon lira zarar edildi.  

Hasar prim oranı fırladı 

TSB’nin açıkladığı hasar prim oranlarına bakıldığında, geçen yılın ilk üç ayında kaskoda %71 olan brüt hasar prim oranı bu yılın aynı döneminde %156’ya, geçen yılın aynı döneminde %98 olan trafikteki hasar prim oranı %182’ye çıktı. Hayat dışındaki toplam hasar prim oranı ise %98 oldu. Geçen yıl bu oran %75’ti. Hayat sigortasında ise brüt hasar prim oranı %25 olarak gerçekleşti.  

Hayat ve hayat dışı toplam bilanço kârlılığı %5 olurken, geçen yılın aynı döneminde bu oran %12,5’ti. Özkaynak kârlılığıysa geçen yılın ilk üç ayında %9,3 olarak kayıtlara düşerken, bu yılın aynı döneminde %5’e geriledi.  

En çok kâr getiren branş su araçları 

Kârlı branşlara bakıldığında ise su araçlarında yüzde 96 teknik kâr oranıyla 1 milyar 205 milyon liralık teknik kâr edildiği görüldü. Kaza branşında 546 milyon lira, tarımda 523 milyon lira, yangın ve doğal afetlerde 407 milyon lira ve finansal kayıplar branşında 241 milyon lira kâr edildi. Hukuksal korumadan da 116 milyon lira kâr geldi. Bu branşın teknik kâr oranı %123 oldu. Sonuç olarak, hayat dışında teknik olarak 423 milyon lira zarar edilmiş oldu. Hayat branşında ise 805 milyon liralık teknik kâr elde edildi.  

Şirketlerde kârlılık 

Türkiye Sigorta Birliği’nin açıkladığı sonuçlarda hayat dışı şirketlere bakıldığında, AXA Sigorta’nın kârlılıkta geçen yıl sonunda olduğu gibi bu yıl da başı çektiği görüldü. AXA Sigorta ilk çeyrek sonunda 638 milyon lira dönem net kârı elde etti. AXA Sigorta’yı 569 milyon liralık net kârla Allianz ve 306 milyon lirayla Türkiye Sigorta takip etti. 196 milyon liralık kârla Anadolu Sigorta ve 99 milyon lirayla Chubb hayat dışında ilk beşi oluşturan diğer şirketler oldu.  

Hayat şirketlerine bakıldığında Türkiye Hayat ve Emeklilik’in geçen yılın sonunda olduğu gibi bu yılın ilk çeyreğinde de bilanço kârlılığında başı çektiği görülüyor. İlk çeyrekte 521 milyon lira kâr eden söz konusu şirketi 291 milyon liralık kârla Allianz Yaşam ve Emeklilik, 241 milyon lirayla Agesa Emeklilik ve Hayat, 202 milyon lirayla Garanti Emeklilik ve 139 milyon lirayla Metlife Emeklilik ve Hayat takip etti.   

HAYAT DIŞI BİLANÇO KÂRI 

AXA Sigorta- 638 milyon lira (%30)* 

Allianz- 569 milyon lira (%14) 

Türkiye Sigorta- 306 milyon lira (%5) 

Anadolu Sigorta- 196 milyon lira (%5) 

Chubb- 99 milyon lira (%23) 

HAYAT 

Türkiye Hayat ve Emeklilik- 521 milyon lira (%23) 

Allianz Yaşam ve Emeklilik- 291 milyon lira (%50) 

Agesa Emeklilik ve Hayat- 241 milyon lira (%37) 

Garanti Emeklilik- 202 milyon lira (%44) 

Anadolu Hayat Emeklilik – 189 milyon lira (%34) 

*Parantez içindeki oranlar bilanço kârlılığıdır. 

Şirketler iskonto oranının artışıyla nefes aldı ama…

Öte yandan, aldığımız bilgiler, iskontonun %9’un %17’ye çıkmasının şirketlere can suyu verdiğini gösterdi. Uzun yıllardır %9 olan muallak tazminat karşılıklarında net nakit akışlarının iskonto oranı 31 Aralık 2021’de %14’e, 31 Mart 2022’e de %17’ye çıkmıştı. SEDDK daha önce %9 yasal faiz oranı seviyesinde belirlediği iskonto oranını piyasa koşullarındaki değişiklikler sonucunda, gelirin kâr payı ödemelerinde kullanılamayacağını da belirterek, TCMB politika faizine denk, yani %14 olarak belirlemişti. Üç ay sonra ekonomide olumsuz rüzgar esmeye devam edince oran üç puanlık artışla %17’e yükseltilmişti. Sektörden konunun uzmanlarının belirttiğine göre, bu artışlar sigorta şirketlerini bir ölçüde de olsa rahatlattı ve deyim yerindeyse can suyu oldu. Eğer muallak tazminat karşılıklarında net nakit akışlarındaki iskonto oranı yükseltilmese, trafikte 3 milyar liraya dayanan zarar daha da yüksek gerçekleşebilirdi.